Anadolu’da görev yapan bir doktorun ne gibi zorluklarla karşılaşabileceğini hepimiz aşağı yukarı tahmin edebiliriz. Bazen doktor ve hasta arasında öyle diyaloglar olur, doktor öyle tepkiler alır ki adeta fıkra kitaplarına girecek türdendir… Rize Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şaban Şimşek, yaşadığı, ve yaşanmış fıkra gibi hikayeleri, mizah kitabında topladı.. İşte Şaban Şimşek’in ”Doktorum Altın Kafeste” adlı kitabından öne çıkan örnekler…
REÇETEYE LİMONATA
Hanımlar bir ara ”Calcium Sandoz” yazdırmaya merak sarmış.
Dr. Filiz Avşar, merak edip bir hastasına soruyor:
-Ne yapıyorsunuz bu kadar Calcium Sandoz’u?
-Günlerimizde gelen misafirlere ikram ediyoruz. Herkes çok memnun.
”ONU DA SEN BİLECEKSİN”
Rize’de bir hasta muayeneye gelir.
-Emice hoşgeldin, neyin var?
-Allah’a şükür dededen, babadan kalma bir şeyler var. Onlarla geçinip gidiyoruz.
-Onu sormadım, neyin var, neyin?
-Haa! Onları sorma doktor bey, uc uşağum var ama olmaz olsunlar. Kizlar zati gittiler.
-Emice sana onu sormuyorum. Hastalığın nedir?
-E uşağum, afedersunuz yani hocam. Onu da sen bilecesun da. Ben ne içun geldum buraya.
HASTA CANLI BACAK İSTİYOR
Ortopedistler bacağını yitirmiş bir hastaya bacak takarlar, ama hasta yine de memnun değildir.. Hasta söylenip durur:
– Ben bunu kabul etmiyorum!
– Niçin?
– Ben gerçek (canlı) bacak takılacak zannetmiştim!
BENZETMENİN BÖYLESİ
– Sağ taraftan, yukardan aşağı doğru okuyun lütfen.
– Z, F, 5…
– Peki şu sıradakiler?.. Mesela şu?
– Vallahi hocam, o gösterdiğiniz “ay” gibi bir şey de, yanındaki “haç”a benziyor!!!
– Affedersiniz, neye benziyor?
– “Haç”a hocam, kuyruğu “haç”a benziyor!
– Peki sen yurtdışından mı geliyorsun?
– Evet hocam. Kırk yıldır Almanya’dayım; ilk gidenlerdenim ..
FITIK AMELİYATI İÇİN NOT
Hastanın biri fıtık ameliyatı olacak. Anestezi verip ameliyat masasına yatırıyorlar. Hastanın fıtık ameliyatının başlaması için üzerindeki eşyalar çıkartılınca ameliyat bölgesine yapıştırılan bir not dikkat çeker.
-Fıtığım sağ taraftadır. Hayırlı başarılı ameliyatlar.
İLAÇLAR DOKTORUN SAĞLIK KARNESİNE
Muayene olan hasta, doktordan ilginç bir istekte bulunur.
Hasta: Doktor hanım, ilaçları senin sağlık karnene yazdırsak olur mu?
Doktor: Benim karneme mi? Niçin?
Hasta: Benim sağlık karnem yok.
Doktor: Peki seni kimin sağlık karnesi ile muayene ettik?
Hasta: Komşunun kızının sağlık karnesiyle… Onu bu sıra çok kullandık. Artık yüzüm tutmuyor
”BEYİM DEDUK YA DOKTOR HANIM”
Rize’de bir çocuk hastamın genetik kaynaklı olduğunu düşündüğüm bulguları vardı.annesine eşiyle akrabalığı olup olmadığını soruyorum.
-Beyinle yakınlığın var mı?
-Beyim deduk ya doktor hanım. Daha ne yakunluği olacak
OKULA YAN GÖTÜREN GÖZLÜK
İlkokul öğrencisi bir çocuk hem yakını hem de uzağı iyi görememektedir. Teşhis: yüksek hipermetropik astiğmatizma. Doktor küçük Mustafa için gözlük camı denemeye başlar.
– Nasıl Mustafa böyle bir gözlük ister misin?
– Evet , çok iyi görüyorum doktor amca. Bundan bana yaz!
– Olur Mustafa, eğer iyi gördüysen, rahatsan!?
Birkaç gün sonra Mustafa tekrar gelir
-Dokor amca bu gözlük iyi göstermiyor!
– Ne oldu Mustafa? Hani çok hani çok iyi gösteriyordu?
– …
– Peki peki tamam! Ne gibi şikayetin oluyor?
– Bu gözlük beni okula yan götürüyor!
– Hay Allah! Nasıl, nasıl?
– Okula yan götürüyor
(doktor gözlüğü kontrol ettiğinde gözlüğün 180 derece yerine 90 dereceye ayarlandığını fark eder)
AĞAÇTAN DÜŞEN HASTA
Doktor muayenesinin yapıp, ciddi bi şeyi olmadığını söyler ama hasta hala inleyip ağlıyordur…
– Ağrın geçmedi mi?
– Sağol Doktor Bey, mühim bir ağrım yok! ..
– Peki o halde niçin inleyip duruyorsun?
Hastanın verdiği cevap kadere ve hatta atasözlerine(!) yürekten inanmış saf Anadolu insanının hayata bakışını özetliyordu:
– Doktor Bey, belki sen bilmiyorsunuz ama bizim buralarda bir söz vardır; “Cevizden düşen iflah olmaz” diye. Sen “Bir şeyin yok.” diyorsun ama ben artık iyileşmem… Vallahi iyileşmem!.. Hadi ben gittim, bir şey değil ama ya geri kalanlar? Onlar ne olacak?.. işten ben onlara ağlıyorum!
NASIL IKINAYIM
Bir hastaya Doppler US yapılmaktadır.
Doktor:
– Lütfen tuvaletinizi yapar gibi ıkınır mısınız?
– Büyük tuvalet gibi mi yoksa küçük tuvalet gibi midoktor bey?
ARREST’İ ABDEST OLARAK OKUYAN HASTA
Hasta MR odasındaki Arrest yani kalp durması esnasında basılması gereken tuşa basınca doktorlar telaşla odaya girer…
Ne oldu beyefendi?.. Ne şikayetiniz mi var?
– Şey… Şikayet değil de…
– Nedir amcacığım. Bir şikayetin yok mu yani?
– Yok, yok. Affedersiniz, küçük abdestime sıkıştım da!
– Hay Allah!.. Tamam amcam, tamam da kırmızı düğmeye
niye bastın?
– Ne bileyim, öyle yazıyordu!
– Nerede yazıyor, ne yazıyor?
– Şu kapıda.
– Ne okudun orada? Öyle bir şey yazmıyor ki!
Yaşlı adam biraz sinirleniyor.
– Yazmıyor olur mu oğlum, işte orada yazıyor; tam kapının ortasında!
-Peki ne yazıyor okur musun?
Okurum tabii: “Abdest durumunda telefonun 5 tuşuna basarak anestesiye ulaşabilirsiniz”
MEMLEKETİMİZE SAHİP ÇIKALIM
Göz muayenesi yaptığım hastaya ışıklı tabeladan harf okutturuyorum:
– Beyefendi, sağ taraftan yukandan aşağıya doğru okur musunuz lütfen?
– Zonguldak’ın Z’si, Fransa nın F’si, Samsun’un S’si…
Polatlı’nın P’si.
– Pardon, nerenin nesi?
– Polatlı’nın P’si.
– Hay Allah, Polatlı da nereden çıktı?! Otuz yıldır ilk defa
“P” harfini Polatlı ile kodlayanı gördüm; “P” için genellikle Pa-
ris kullanılır.
– Hocam, benum kardaşum orda imamdur da! Hem Polatlı varkenParis niye diyeceğum? Memleketumuze sahip çıkalum da!
KAFAYA GİYİLEN GALOŞ
Erzurum’ da kliniğimizin koridorunda başına poşet geçirmiş bir ziyaretçiyle karşılaşıyorum:
– Amca o ne? Başındaki nedir öyle?
– Ne bilirem doktor bey, sizin kafanızdakileri görince (bone), “doktorlar onu takıyorlar, bize de bunu veriyorlar” diye düşündüm.
GÖZ MUAYENESİNDEN BASUR TEŞHİSİ
Hastanın kansızlığından şüphelenen doktor sorar…
Sizin basurunuz var mı?
– Vallayi var, doktor bey. Affedersiniz ama bugünlerde biraz da azmış vaziyette.
… Hasta, bu teşhisten pek memnun kalır. Dışan çıkar çıkmaz, daha kapıdaykenarkadaşına şöyle fısıldadığı duyulur.
– Vallayi, helal olsun adama; doktor ama doktor ha!.. Ulan gözüme bi baktı, neremdeki hastalığı anladı!
Doktor: Teyzeciğim “a” de bakayım.
Babaanne: Ben okuma yazma bilmem oğlum.
Doktor: Teyze “a” diyeceksin okumayacaksın, söyleyeceksin!
Babaanne: Okumam yok! Bizim zamanımızda okullar yoktu evladım.
Bir adam 2 yasındaki çocuğuyla acile gelir.
– Nesi var cocugunuzn beyfendi?
– Çocuğun yanında sigara içince aşırı öksürmeye başlıyor.
Kulağa yumruk yedikten sonra KBB’a gidilir,Devlet Hastanesi olduğundan doktorlar çok streslidir..
– Eveeeeet zar delinmiş ne oldu anlat bakalım..
– Bir şey olmadı maçta top çarptı..
– Nasıl birşey olmamış lan zar alttan delinmiş maçı savaş topu ilemi oynuyorsunuz kandırma lan beni ben senin ananmıyım babanmıyım doğru söylede işimi yapim..
– Tamam abiciğim sakin ol ya, kulak benim kulagım acıyı ben çekiyorum..( hasta feci tırsar)
– Tamam şunu günde 3 tane şunuda 2 tane al yemek yiip at hapları yoksa miğden delinir
hadi bakim kapıyı çıkarken kapatma
– (kapı inada kapatılır)..